Kharon Resim
 
Ölü ruhları styks ırmağından geçiren bir sandalcı vardır, adı Kharon’dur. Kharon, ölü ruhları taşımak için para alır. Bu nedenle ölülerin ağızlarına bir obolos (metelik) konurdu. Zalim kayıkçı Kharon, bedel ödeyemeyen ruhları kovar ve asla yumuşamazdı. Toprağa gömülmeyen ruhların ise Hades’in ülkesine ulaşması mümkün değildi. Gömülmeyen ruhlar yüz yıl havada gezinip dururlardı.
 
İthaf Edilen Roman: Papadopulos Apartmanı - Altar Kaplan
“…
Yağlı boya tabloları içerisinde özellikle spatula ile katman katman çizdiği 35/50 ebadındaki; hepsi koyu yeşil renkli olmak üzere, sağ köşede kilise, ona bitişik sinagog, sol köşede cami ile minaresi ve ortada nerdeyse her renge boyanmış Galata Kulesi; altta mavi deniz üzerinde kırmızı yelkenli sarı bir sandal; üstte mavi gökyüzü; sağ üst köşede güneş, yanında kiliseye doğru esen rüzgar, diğer tarafta caminin üstünde birbirine geçmiş dört bulut ve tuvalin sol tarafında beyaz renkli yatay iki, sağ tarafında dikey üç çizgi… "Kharon" isimli bu eseri ilgimi çekmişti. Anlattığı kadarıyla görsel olarak ilgi çekici olmasının yanı sıra resimdeki kompozisyonun bu şekilde olması boşuna değildi; Yahudilik Hristiyanlığın temeli olduğu için kilise sinagoga yaslanmıştı, ondan daha kısaydı; kilisenin yanındaki dikey üç çizgi teslise işaret ediyordu; caminin diğer tarafta olması temel olarak diğer ikisinden farklı olduğunu gösteriyordu; caminin yanındaki iki yatay çizgi Allah ve Muhammedi, üzerinde birbirine geçmiş dört bulut da sırasıyla dört halifeyi simgeliyordu; en arkada diğerlerinin aksine yuvarlak şekilde olan ve onların üzerinde ay gibi parlayan Ali’ydi… Sandal ise ölüleri styks ırmağından geçiren Kharon’un kayığıydı, ancak tutkuyla çalışırdı; bir takım sempatizanı olmak gibi… Galata kulesi hayatı temsilen boşuna rengarenk, kayık boşuna sarı kırmızı renkli değildi, rüzgar kiliseye doğru boşuna esmiyordu.
…”